Badge Blitz
Bak kardeşim, baştan anlaşalım… Bu oyun öyle bas geç, döndür-çık tarzı bir şey değil. Badge Blitz adeta “ben buradayım, gel bi tur daha dene” diyen gizli bir ses gibi. Sessiz sakin başlıyor, ama sonra sen fark etmeden içeri çekiyor. Göz kırpıyor sana, sanki “Bak bakalım şans kimden yana bu gece?” diyor. O yüzden öyle “bir bakıp çıkayım” yok burada, haberin olsun.
Şimdi bizde açık konuşmak adettendir. Bu slot işi herkesin harcı değil, tamam. Ama Badge Blitz farklı be abi… Görsel efektleri desen, patlamıyor da taşmıyor da; tam kararında. Şekillerin dansı var ekranda, resmen koreografi gibi. İnsan bir döndürmeye basıyor, sonra hop bir animasyon… “O neydi şimdi?” diyorsun ama el ayağa dolanıyorsun. Slotter’da bir girdin mi, öyle 5 dakika değil, 5 bölüm geçiyor da sen hâlâ “son bir kez” diyorsun.
Bonus sistemi? Ha işte o kısım zaten olayın can damarı. Ne yalan söyleyeyim, ben ilk başta bu oyunu çözemem sandım. Ama sonra bir baktım, bonuslar çatır çatır düşüyor. Adeta oyunun kendisi “haydi sana bir kıyak geçeyim” diyor. Böyle her turda heyecan var, hani sabah kahvesine bile gerek bırakmıyor.
Şimdi hakkını yemeyelim, Slotter bu oyunu mis gibi sunmuş. Ne kasma var, ne reklamla sinir bozma. Arayüz cillop gibi, tıklıyorsun, dönüyor. Üstelik istediğin zaman gir çık serbest. Özgürsün yani, ama bir noktada oyun seni kendine bağlayacak, orası garanti. Hele o kazandıkça parlayan badge animasyonları yok mu… insan kendini James Bond gibi hissediyor resmen.
Slotter’ın bir güzelliği de kullanıcıyı bunaltmaması. Hani bazı platformlar var ya, açınca ekran üstüne ekran atar, insanın gözü kör olur. Slotter öyle değil. Ne kadar sade, o kadar etkili. Badge Blitz de bu düzenin kraliçesi olmuş diyebiliriz.
Şimdi itiraf edelim, hepimizin içinde o ses var: “son bir tur”. Ama bu oyun seni kandırmıyor. Dürüst, düz ve keyifli. Seni zorlamıyor, cebinden söküp almaya çalışmıyor. Diyor ki: “İstersen kazanırsın, ama eğlenmek garanti.” Ve bu dürüstlüğü yüzünden ben Badge Blitz’e biraz duygusal yaklaşıyorum galiba. Bir oyunun dürüst olması… garip geliyor insana.
Kaldı ki her turda başka bir sürpriz, başka bir gülümseme. O ekranın üstünde çıkan kazançlar seni “Ben de yaparım!” moduna sokuyor. Sırf bu his bile insanı gaza getiriyor. İşte o yüzden, bu oyunu oynarken zaman geçiyor, ama pişmanlık değil, gülümseme kalıyor.
"Kurt Uluyorsa, Bir Kazanç Yoldadır" Wolf Gold ... ismi bile sert, iddialı. Oyunu açıyorsun, o…
"Alev Alev Kazandıran Klasik" Supreme Hot ... ismi bile yeter aslında. Açıyorsun oyunu, bir nostalji,…
"Karga Deyip Geçme, Parlayanı Var" Shining Crow ... kulağa biraz gizemli geliyor değil mi? Ama…
"Taht mı Boş, Biz mi Oturduk Ne?" Saray Rüyası... ismi bile insanı bir havaya sokuyor.…
"Atlar Koşuyor, Kalp Atıyor" Mustang Gold ... açıyorsun oyunu, bir anda Teksas’tasın. Kovboylar, çılgın atlar,…
Bak güzel kardeşim, bu işin şakası yok. Clover Gold dediğin oyun var ya… o bildiğin…